ISPARTA HAVA DURUMU
BİZE ULAŞIN 0246 281 2004

Güncel

Gönen Belediyesi Isparta

GÖNEN KÖY ENSTİTÜSÜ

- +

Gönen Köy Enstitüsünün (Anadolu Öğretmen Lisesi) Kuruluşu ve Kuru Fasulye Günü Şenlikleri

       Gönen Öğretmen Okulu 1939 yılında önce Köy Eğitmenleri Kursu Okulu olarak açılmış daha sonra ise 1940 yılında köy enstitüsü olarak kurulmuştur. 1954 yılında Öğretmen Okulu, 1976 yılında Öğretmen Lisesi ve 1989 yılında Anadolu Öğretmen Lisesi olarak, 2013 yılında ise Gönen Fen Lisesi olarak değiştirilmiş ve halen eğitim ve öğretim vermeye devam etmektedir.

      1940 yılından itibaren eğitim ordusuna katılan Gönen Köy Enstitüsü öğretmenleri ülkenin eğitim-öğretim hizmetlerine büyük katkıda bulunmuşlardır. Köy Enstitüsünün kuruluşundan bugüne kadar mezun olanlar milli eğitim başta olmak üzere ülke yönetiminin çeşitli kademelerinde görev yapmakta olup, , İlçemizde coşku ve heyecanla mezunlar adına düzenlenen Kuru fasulye günlerini her yıl bir araya gelerek kutlamaktadırlar.

      İlçemize 2004 Yılında Süleyman Demirel Üniversitesine bağlı Gönen Meslek Yüksekokulu açılmış olup, Köy Enstitüsü binalarında eğitim ve öğretim vermektedir. 2009 Yılında İlçe halkımızın ve Belediyemizin maddi katkıları ile Köy Enstitüsü binaları onarılmıştır. Bu sayede Meslek Yüksekokuluna yeni bölümler açılmış, öğrenci kapasitesi artmıştır.

 Belediyenin öncülüğünde kurulan Gönen spor takımının ve öğrencilerin sosyal ve kültürel faaliyetleri Belediyece desteklenmektedir. Ayrıca ilçede fakir ve muhtaç ailelere çeşitli yardımlar yapılmaktadır.

KÖY ENSTİTÜSÜNÜN AÇILIŞI(1939)

 

Reisicumhur İsmet İnönü’nün gayreti ile memlekette yepyeni bir ruh hayatı yaratarak yokluklardan kurtulmak için 40 bin köyün çocuklarını irfan seline karışabilmesi ve susadıkları kültürü öğrenmeleri için Isparta-Burdur havalisinde bir Köy Enstitüsü açılarak fakir köylü çocuklarının okutulması için harekete geçilmiştir. Bu okulun açılması için Kılıç Köyü, İslam Köyü ve Eskiyere Köyü aday olmuşlardır. Gönen’in tek partili devri Bucak başkanı Hasan Hüseyin Yalçınkaya, Muhtar Mehmet Ali Gönen’di. Köyün hayır işlerinde çalışan İbrahim Tekeli, Süleyman Toksöz olmak üzere dört kişilik heyet Isparta’ya gelmiş olan İsmail Hakkı Tonguç, Emin Soysal heyetini buldular. Adı geçen köyleri gezip inceledikten sonra bir de Gönen’de inceleme yapmalarını arzu ederler.

 

Beraberce Gönen’e gelerek içme suyunu görmek isterler. Subaşı mevkiine giderek suya bakarlar. Su başında çadırda yaşayan doksan yaşındaki Ayşe Atay Nine’nin çadırına bakarlar. Nine’nin hazırladığı ayrandan içerler. Ayşe Nine birer (kilden) tas daha ayran doldurur. ”İçin oğullar için bu suyun ayranı hiç dokunmaz” der. Birer tas daha içerler. Bu arada  Ayşe Nine tek şişle çorap örmektedir. Emin Soysal, Nine’ye sorar: “ Hem doksan yaşındayım diyorsun hem de tek şişle çorap örüyorsun gözlerin nasıl görüyor” Ayşe Nine der:  “ Ah evlatlarım, ah yavrularım; çocukluğumdan beri bu güne kadar bu dağlarda keçi güderim daima bu sudan içerim. Siz baş değirmenin yanına geldiğinizde elli dönüm uzaklıktan gördüm. Bekçiler keçi kapatıp ceza kesecekler diye korkmuştum. Siz ise bekçi değil başıbozuk insanlar imişsiniz ( Aşiret olan çobanlar devlet memurlarına başıbozuk tabiri kullanırlar) “Şoo gördüğünüz manastır çamlığının temiz havasını teneffüs ederim, ciğerlerim açılıyor bu suyun bu havanın kokusundan dinç yaşıyorum. Allah’a şükür hiç şikayetim yoktur. Şu keçenin üzerine oturun, size yemek hazırlayayım”der. Zahmet etme diyerek elini öpüp ayrılırlar. İki kilometre kadar yayan yürüdükten sonra Akyokuş denen yere geldiklerinde, karşı çamlığa bir yağmur çilentisi olur, cıvıl, cıvıl esen rüzgarın getirdiği çam kokularını derin nefes alarak ciğerlerini doldururlar.”Oh be Allah’ım yeryüzünün cenneti buralar” derler. Gönen Ovasını, Burdur Ovasını ve Isparta ovasını kuşbakışı seyrederler. Bu üç kişilik heyet köy heyetinden ayrılarak bu köye okulun açılmasını tabiat emrediyor, biz ne yapabiliriz diyerek oracıkta kararlarını verirler. İmkanlar elverirse de şu çamlığa bir hastane yapabilsek de bölgenin hastaları bu havayı teneffüs etse diye ilave ederler. (Yazan Tevfik Tığlı Ün Dergisi Sayı 130, sayfa 1806)

 

Köy ilköğretim davasını kökünden halletmek ve köy sanatlarını edinmiş bilgili, yapıcı ve  kuşatıcı unsurlarla bu toplulukları donatmak ve kalkındırmak gibi esaslı bir fikrin devletçe ele alınması mahiyetinde kendisini gösteren ve yurdumuz genişliğinde heyecanlı yankılar yapan 3803 sayılı Köy Enstitüleri  kanunu ile Isparta’mızda bir Köy Enstitüsü kurulması kararlaştırılmıştır. Bu karar Isparta köylerine duyulunca Enstitüyü kazanmak arzusuyla köyler arasında bir kıpırdama başladı. Bu kıpırdanış son planlara göre yapılmış bir okul binası, pansiyonu, bahçesi, suyu ve işlemeye elverişli yapıları ve yerleri olan İslam köyü’nü ve aynı vasıfta bulunan Kılıç. Eskiyere ve Gönen köylerini rekabete kadar götürdü. Bu arzunun gerçekleşmesi için köy heyetleri vilayete akın etmeye başlamışlardır. Maarif Müdürlüğüne ve partiye baş vuruyorlar ve kurulacak Enstitü için gereken yardımı esirgemeyeceklerini söz veriyorlardı. Köylerde öğretmenlik yapan arkadaşlarında kamçılayıcı rolleri bu hareket ve faaliyette hissedilir derecede idi. Esas olarak bu dört köyün üzerinde tesislerin gerektirdiği yer çevre yollar ve sular vilayet merkezine olan bağlılık ve münasebetler gerçekten iyi bir inceleme konusu olarak ele alınmış  ve nihayet maarif vekilliği İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç’un da Isparta’ya gelerek ilgili idareciler ile yaptığı tetkikler sonucunda enstitünün Gönen Köyünde kurulması uygun görülmüştür.

 

Bu ekip Gönen’e gelerek hazırlıklarını tamamladıktan sonra ihtiyar heyetini ve halkın coşkun tezahüratları altında uğurlanmışlardır. Zamanın milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’e görüşlerini rapor halinde bildirmişlerdir. Bakan Gönen’e gelerek ihtiyar Heyetini ve Köy Halkını muhtarlık binası önündeki havuzlu bahçeye toplatmışlardır. Hoş sohbetten sonra Gönen’liler köyünüze bir KÖY ENSTITÜSÜ OKULU açmak istiyoruz. Siz razı olur musunuz? Bu okulda köy çocuklarından başka okullara gidememiş fakir çocuklar 5 sene okuyup öğretmen olacaklardır. Okulun açılması için 200 dönüm kadar arsanızın bedelini vererek alacağız. Araziniz daralacaktır. İçme ve sulama suyunuz azalacaktır. Sonunda pişman olursunuz denmeleri üzerine okulun yerleşeceği yer yetmezse daha kendi arazinizden de bedava yer vereceğiz diye isimlerini yazdırmaya başlamışlardır. 10-15 dekar arazinin mevkileri ile birlikte orada tespit ettirmişlerdir. On sene sonra bir kanunla ovadaki bedelsiz verilen araziler sahiplerine geri verilmişlerdir. Okulunuz yapılıncaya kadar  bina ihtiyacı vardı. Kendi yaptığımız ilkokulu veriyoruz. Çocukların yatıp kalkması için de Ulu Camiyi veriyoruz. Kararı alınınca Sayın Bakanı Halkımız topluca köyün giriş yerindeki meydanlığa kadar uğurlamışlardır.

YORUM GÖNDERYorum yapabilmek için üye olmanız gerekmektedir, üye olmak için tıklayınız.